- Teknik Bülten
- 17 Eki 2023
Organik Peroksitlerin Riskleri ve Risk Kontrolü
Hemen hemen tüm kimyasallar gibi organik peroksitler de yapıları neticesinde insan hayatını doğrudan etkileyebilecek riskler taşır. Bu bağlamda kimyasal yapısının anlaşılması ve bu maddelerin risk kontrolünün yapılması kritik öneme sahiptir. Bu yazıda, bu kimyasal maddelerin risklerine ve risk kontrolünün nasıl yapılacağına değineceğiz.
Organik Peroksitler Nedir?
Birbirine tek bağ ile bağlanan iki oksijen atomunun yer aldığı fonksiyonel grubu ifade eden herhangi bir organik bileşiğin genel adı “peroksit” olarak nitelendirilir. Bu tanımdan yola çıkarak tüm organik peroksitler de grupları nedeniyle kimyasal olarak kararsızdırlar ve sıcaklık başta olmak üzere pek çok etmene bağlı olarak az ya da çok oranda ayrışmalar yaşayabilirler. Bu ayrışmalara genel olarak bozunma adı verilir.
Organik Peroksitlerin Bozunma Reaksiyonları
Organik peroksitin yapısına ve tipine bağlı olarak, yavaş ya da hızlı şekilde kontrolsüz reaksiyonlar ortaya çıkabilir. Organik peroksitin bozunma yapısı ekzotermik özellik taşıdığından bu süreç büyük bir ısı açığının oluşmasına ve bu ısı da yangın veya patlama gibi diğer risklerin artmasına sebep olur. Bu bağlamda bu peroksitlerin risk kontrollerinin sağlanabilmesi için dikkat edilen kriterler de farklılaşır. Hangi organik peroksitin nasıl bir tehlikeye yol açabileceği, kimyasal üstünde yer alan etiketin kodlarında belirtilir. Örneğin, “H240” patlama riski taşırken, “H242” yangın riski taşır.
Organik Peroksitlerin Tehlike Kategorizasyonu
Bu maddelerin risk kontrolü yapılırken dikkat edilmesi gereken başlıklardan birisi de risk kontrolünün sağlandığı organik peroksitin tehlike kategorizasyonunda hangi kategoride yer aldığıdır. Bu peroksitler yanma hızları ve patlama etkilerine göre A ile G sınıfları arasında kategorize edilir ve organik peroksitin risk kontrolü bu sınıflamalara göre yapılır.
Organik Peroksitlerin Bozunma Sebepleri
Organik peroksitler diğer kimyasallardan pek çoğundan farklı olarak sürekli bir tehlike yaratmıyor olsalar da bozunma eğilimi taşıyor olmaları neticesinde tehlike taşırlar. Bu bozunmanın sebeplerine göz atıldığında metal veya asitlerle tepkimeye girme, açık alev veya sıcak yüzeylerle temas etme, fazla güneş ışığı veya depolama sıcaklığının aşılması gibi durumlarla karşılaşılır. Organik peroksitin risk kontrolü de bu etmenler çerçevesinde yapılmalı ve bu etmenlerin arttığı alanlara depolama mümkün mertebe yapılmamalıdır.
Organik Peroksitlerin Riskleri
Bu maddeler, kimyasal yapıları neticesinde pek çok riski de beraberinde taşır. Bu bağlamda bu peroksitlerin risk kontrolü yapılırken de depolama alanında muhafaza edilirken de belirli risklerle karşı karşıya olunduğu unutulmamalı ve buna göre kontroller sağlanmalıdır.
Örneğin, bazı peroksitler insan vücudunda cildi ve gözü aşındırma tehlikesini beraberinde getirirken bazıları da tepkimeye bağlı olarak büyük patlamaları veya yangınları direkt olarak tetikleyebilir. Bu bağlamda ilk tehlike için insani risklerin en aza indirgenmesi önem taşırken, yangın ve patlamaların önüne geçebilmek için güvenli depolama sıcaklıklarına ve acil durum seviyelerine dikkat etmek gerekir.
Güvenli Depolama Sıcaklıkları ve Acil Durum Seviyeleri
Kendiliğinden hızlanan bozunma sıcaklığı anlamına gelen SADT sıcaklık değeri, bir ambalaj içindeki organik peroksitin sıcaklığının bir hafta içinde 6 oC artışla kendiliğinden hızlanan bozunmaya uğrayabildiği en düşük sıcaklığı temsil eder. SADT, bozunma reaksiyonundan açığa çıkan ısının, ambalajın dış ortama kaybettiği ısıdan fazla olduğu ve artık ısıl olarak da dengesiz hale geldiği sıcaklık değeridir. Buna bağlı olarak ambalajdan ortama ısı geçişi çok düşük olduğu takdirde ürün sıcaklığı artar ve artan sıcaklık da bozunma hızının artmasına neden olarak gitgide hızlanan bir sıcaklık artışını beraberinde getirir. Bu peroksitlerin risk kontrolleri sağlanırken belirli sıcaklık derecelerine de dikkat edilir. Örnek vermek gerekirse, kontrol sıcaklığı maksimum depolama ve taşıma sıcaklığını ifade eder ve bu işlemler esnasında organik peroksitin risk kontrolü sağlanarak bu sıcaklık altında olması için tedbirler alınması gerekir. Sıcaklık eğer acil durum sıcaklığına ulaşır ve düşürülemezse alarm verilir ve bu esnada sıcaklığın kontrol altına alınması için tüm araçlar kullanılır. Ancak sıcaklık SADT değeri üzerine çıktıysa artık kontrole alınması için yangın söndürme ve tahliyeye yönelik hazırlıkların yapılması da gereklilik haline gelir.
Acil Durumun Fark Edilmesi ve Yangın Söndürme
Organik peroksitlerin risk kontrolü sağlanırken kimyasalın bulunduğu kaplara yapılacak basit tetkikler dahi belirli acil durumların önüne geçmede önem taşır. Organik peroksitin bulunduğu kabın şişmesi, sıvı ürünlerde gaz kabarcıklarının oluşması, katı ürünlerde kabarma ve şişme tepkimelerinin oluşması, kaynama ve gaz çıkışının ortaya çıkışı gibi tepkimeler acil durumun habercileri olarak değerlendirilebilir. Organik peroksitin risk kontrolü sağlanırken yapılan bu saptalamalar esnasında veya öncesinde yangın tehlikesi söz konusuysa yangın söndürme prosedürleri dikkatle takip edilmelidir.
Bu bağlamda yangının daha büyümediği aşamada karbondioksit, köpük, su sisi ve spreyi gibi ürünler kullanılmalı, boğucu ekipmanlar yerine soğutucu ekipmanlar kullanılmalıdır. Daha büyük çaplı yangınlarda ise su sisi ve spreyi en etkili araç olarak değerlendirilmekte, ancak yine de yanan peroksitin yayılma riski dikkate alınarak hareket edilir. Havuz yangını gibi durumlarda ise peroksitin kendi kendine yanmasına müsaade edilmesi gerekebilir. Tüm bu durumlar göz önünde bulundurularak depolama alanının en azından 2 saat boyunca yangına dayanabilecek malzemelerden oluşturulması büyük önem taşır.
Acil Durumlarda Yapılacaklar
Organik peroksitlerin risk kontrolünü sağlamada en önemli başlıklardan biri de acil durumlar ve bu durumlarda yapılacaklar olarak öne çıkar. Yangın sırasında yaşanabilecek risklerden biri olan termal radyasyondan korunmak, müdahale ekibinin yangından korunmasını sağlamak gibi maksatlarla emniyet mesafelerinin belirlenmesi faydalı olabilir. Bu maddelerin risk kontrolü yapılırken ambalaj şişmesi gibi bir tepkimenin oluşması hızlı önlem almayı gerektirir. Bu gibi alanlarda gaz tahliye edilebilir, tahliye veya yangın prosedürleri uygulanabilir ve tahliye yarıçapı belirlenebilir. Yine bununla birlikte döküntülerin olması durumunda içeri giriş çıkışlar engellenebilir, havalandırma artırılabilir. Bu gibi durumlarda koruyucu ekipmanların kullanılması büyük önem taşır. Bu peroksitler direkt olarak fiziksel olarak girilen etkileşimlerde -temas, yutma gibi- ilk yardım müdahaleleri ve sağlık hizmetlerinden direkt olarak faydalanmak hayati öneme sahiptir.
Depolama Alanı Fiziksel Gereklilikleri
Organik peroksitlerin risk kontrolünü etkileyen bir diğer etmen de deponun fiziksel gerekliliklerinin yerine getirilmesidir. Mümkün mertebe peroksitler sınırları fiziki olarak ayrılmış bölgelerde tutulmalıdır. Yapının niteliği formülasyona ve miktara göre değişiklik gösterebilir. Yangın riskine karşın deponun en az 2 saat yangına dayanabilecek malzemelerle oluşturulması, depolama alanının havalandırma ve tahliyesi için basınç tahliye açıklıklarının bulunması önemli kriterler olarak değerlendirilir.